Hiç çiçek bakamam, elimdeki çiçekleri bile öldürürüm diye iç geçirip, birbirinden renkli çiçek açmış orkideleri görünce içiniz gidiyor mu? Orkide bakmayı denediniz, ancak sonu hüsran mı oldu? Ya da benim gibi gördüğünüz bütün orkideleri almak mı istiyorsunuz?
Orkideyle İlk Tanışmam
İlk orkidemi hatırlıyorum. 2009 yılında iş arkadaşlarım doğum günü hediyesi olarak güzel seramik bir saksıda, beyaz iri çiçekli, toprağının üstü de beyaz çakıl taşlarıyla örtülü bir orkide hediye etmişlerdi. İlk defa saksıda bir çiçeğim olmuştu hem de orkide. O kadar güzeldi ki… Orkidemin üstünde hem çiçek hem de tomurcuklar vardı. Orkidenin en makbul olan hali yani. Ofiste hep gözümün önünde olsun diye 100 kişilik havasız, pencere açılmayan bir odada, bilgisayarımın yanında benimle yaşamaya başladı. 2-3 güne bir su verdim ben o orkideye. 3 haftaya kalmadan üzerindeki bütün çiçekleri döktü, hatta tomurcuklarını da sarartıp açamadan onları da döktü. Çok üzüldüm… İç saksıyı bir kaldırdım, saksının içi yarı beline kadar su dolu. Aslında üzerinde sulama, ışık gereksinimiyle ilgili küçük bir kılavuz var ama deneyimlemeden anlaşılmıyor. Orkide dayanıklı bir bitki tabi, hemen pes etmiyor. Sonra ben bu çiçeği eve götürdüm, salonumda aydınlık, ışık gören bir yere koydum. Kış olduğu için güneş ışığına yakın olmasında bir sakınca yoktu. Üstündeki beyaz taşları temizledim. Hatta iki saksı arasına drenaj yapsın diye bu taşları koydum. Suyunu daha az vermeye başladım. Birkaç hafta sonra orkidem mevcut sapını uzatmaya ve yeni tomurcuklar vermeye başladı. İri taneli çiçekler olduğu için önce tomurcuklarını büyüttü. Her hafta bir-iki tomurcuğunu açtı. 8 adet çiçeğini 2-3 ay üzerinde taşıdı. Aslında bu orkidem keşke hala yaşasaydı, ama bazı dönemler aynı ilgiyi gösteremememin kurbanı oldu.
Bu anlattığım tecrübede aslında sorunların neler olduğunu anlamak çok kolay görünüyor değil mi? Havası, suyu, saksısı…
İlk orkidemden sonra 8 yıl geçti, şimdi evimde en büyüğü 5-6 yaşında 13 adet orkide var. Bazıları ilk aldığım zamanlara göre biraz çiçek boyutunu küçülttü ama senede 2 defa çiçek açıyorlar. Bunca yıllık orkide tecrübem ışığında ben de orkide deneyimlerimi sizlerle paylaşayım o zaman : )
Orkide Deneyimimlerim
- Ortamı: Orkide bulunduğu ortamı sevmeli. Havadar, aydınlık ama doğrudan yakıcı güneş ışığı olmayan ortamlarda yaşamalı. Orkidelerimi çok sevmeme rağmen ofisteki masamın konumu çok iyi olmadığı için bütün orkidelerim evimde, pencere kenarına yakın bir alanda hayatlarına devam ediyor. Temiz hava girsin diye genelde gündüzleri pencereyi hafif aralık bırakıyorum.
- Güneş: Özellikle yazın direkt olarak güneş ışığına maruz kalırsa yapraklarında siyah yanıklar meydana gelebilir. Yanıklar meydana gelse bile o yaprak hala yaşamaya devam ediyor. Yapraklar sararıp kendi kopmadığı sürece yapraklara bir müdahalede bulunmuyorum. Yazın güneş ışınlarını kesmesi için de önlerine tül perde çekiyorum. Bir de çiçekliyken yerinin değiştirilmesinden de pek hazzetmiyorlarmış!
- Orkide Besini: Orkide besini konusunda biraz sıkıntı yaşadım. Sebebi de, çiçekliyken orkide besini verilmiyormuş. Bu hataya düştüm ve besin verdiğimde orkidelerim çiçeklerini döktü. O yüzden ben de besini korkarak veriyorum, belki biraz eksik besin vermiş olabilirim. Çiçeksiz olduğu zamanda ayda 1 kere verilmesi tavsiye ediliyor.
- Kök Yapısı: Orkidenin kök yapısı diğer bitkilerden biraz farklıdır. Köklerinde yapraklarındaki gibi klorofil bulunur. Yani güneş ışığında fotosentez yapıp kendi besinlerini üretirler. Bu yüzden orkidenin bulunduğu saksının şeffaf olması tavsiye ediliyor. Orkideler genelde şeffaf bir saksı içinde satılıyor. Bu saksı başka bir saksı içine daha koyuluyor. İşte bu iki saksı arasına dipteki suyun kökleri çürütmemesi için minik çakıllar ya da volkanik torflar koyuyorum.
- Toprağı: Orkidenin toprağı normal bir toprak değil, ağaç kabuklarından oluşan bir karışım. Bu karışım Koçtaş, Bauhaus gibi marketlerde kolaylıkla bulunabiliyor. Orkidenin toprağının çok sık değiştirilmemesi tavsiye ediliyor. 2-6 yaş aralığında orkidelerim var. Bu sene ilk defa topraklarını değiştirdim. Bazılarının kökleri artık ait olduğu saksıda iyice sıkışmış haldeydi. Saksı üstünde de çokça hava kökleri mevcuttu. Bu yüzden çiçeksiz haldeyken hepsinin toprağını ve birçoğunun saksılarını bir boy büyüğü olacak şekilde yeniledim. Bu işlem sırasında kurumuş kökleri de temizledim. Eğer kök yaralanması olursa üstüne toz tarçın serpin diyorlar. Ben yapmadım, ancak ciddi bir yaralanma olmadı. Sanırım toprak değişiminden mutlu oldular ki hepsi birden çiçek açtı : ) Şu an 13 orkidemin hepsinde de çiçek ya da tomurcuk var.
- Sulama: Orkide bakımında bence en kritik konulardan biri de orkidenin sulanmasıdır. Orkidenin 2 sulama arasında köklerinin biraz grileşmesi ve toprağın kuruması gerekiyor. Az sulayacağım derken de yaprakların buruşmasına sebep olmayın bu arada. : ) Bahar ve kış aylarında orkideleri haftada bir kere yıkıyorum. Çiçeklerine gelmeyecek şekilde duş fıskiyesi ile yıkayıp, fazla suyun saksının altından akmasını bekliyorum. Sonra da orkidelerimi balkonda havalandırıyorum. Havalandırma sırasında direkt yakıcı güneş ışığının gelmemesine dikkat ediyorum. 2-3 saat havalandırdıktan sonra tekrar yerlerine yerleştiriyorum. Orkidelerim bu düzene iyice alıştılar. Nitekim 2-3 hafta bu rutini bozsam çiçeklerinde solmalar olabiliyor. Hatta hafif solmaya başlayan çiçekler bu banyo işleminden sonra bile tekrar eski haline dönebiliyor. Ben bu banyo işlemini ya bir yerden okumuştum ya da kendim keşfettim tam hatırlamıyorum. Ancak, Eminönü’nde çiçekçiden çiçek alırken satıcının müşterisine “Sen orkidelerini yıka, sona balkona çıkar havalansın bak nasıl kendine geliyor çiçeklerin” dediğine şahit oldum. : ) Aslında doğru bir işlem yaptığımın haklı gururunu yaşadım o an.
- Yaprak Bakımı: Duş sonrası yapraklarda beyaz kireç lekeleri olabiliyor. Bunun için limonlu su ile yaprakları silebilirsiniz. Hakikaten pırıl pırıl oluyorlar. Zeytinyağı ile silen de var ancak bu biraz toz çekiyormuş sanırım, yine de parlaklık garanti : )
- Orkide Sosyal Medya Grubu: Son olarak da orkide konusunda Facebook’ta Orkideye Dair Her Şey Grubu var. Orada gerçekten orkide uzmanları var. Bir sorunu olan fotoğrafıyla birlikte paylaşıyor. Sonra birçok kişi yorum yapıyor. Kökleri çürüyen orkidelerin kuvözlenmesi, keikinin (dalın üzerinde çıkan yeni orkide) ayrılması, orkide çeşitlerinin bakımları vs. Meraklılarına tavsiye ederim : )
Yazımı bitirdim ve maalesef sonunda kendimi Bauhaus’dan 3 adet orkide alırken buldum. Önce minyatür orkide alayım bunlar küçük yer kaplamaz diye 2 adet minnoş orkide aldım. Sonra şu ana kadar gördüğüm en büyük beyaz orkidelerden biri gözüme çarptı, onu bütün tomurcuklarıyla açmış haldeyken hayal ettim ve dayanamadım : ) Eşime de sürpriz oldu, hehe. Gerçekten bunlar son!
Hoşçakalın.