Bahçemizin Kraliçesi Avokado :)

Avokado nasıl bir meyvedir ki araştırdıkça hem hayret ediyorum hem de ne kadar
bilgisiz olduğumu anlıyorum. En sevdiğim meyve hakkında hem ailemin deneyimleri hem de internet sayesinde araştırmalar yapmaya başlamam çok yeni aslında. Ailem de her türlü meyve sebze yetiştiriciliğine meraklı olduğu halde onlarında favorisi avokado ve kendi deyimleriyle yeni yeni öğreniyorlar.

Internette her kaynakta avokadoya sayısız övgü var, sanki bu meyveden daha müthiş bir meyve yokmuş gibi geliyor okudukça : ) Saçları kuru olanlar saçlarına sürüyormuş, belki farketmişsinizdir bu aralar avokadolu şampuanlar moda oldu; o sert çekirdeği bile ufak parçalara ayrılıp toz haline getirildikten sonra bazı hastalıkların tedavisinde kullanılıyormuş, denemedik ve umarım denemek zorunda kalmayız : ); avokado yaprakları böbrek taşları ve kum dökme için kullanılıyormuş gibi avokadoya dair sayısız faydalar sıralanıyor. Antioksidanların kraliçesi avokadonun besin değerlerini de saymakla bitiremiyorlar. Avokado yağlı bir meyve olmasına  rağmen sahip olduğu doymamış yağ asitlerinden dolayı insan sağlığına da çok faydalı olduğu söyleniyor.

Her şeyin olduğu gibi bu meyvenin de seveni ve sevmeyeni var. Biraz klişe olacak ama her yediğiniz avokado avokado değildir demek istiyorum ve sevmeyenlerin de özellikle lezzetli avokadolardan yemediğini düşünüyorum. Biz geniş de bir aile olduğumuz için Alanya’da yetişen her türlü Avokado türü bizim bahçelerimizde bulunuyor. Ben hepsini yerim, ama bazı cinslerini gerçekten o kadar lezzetli ki, hiçbir sos eklemeden bile yerim : ) Bu arada belirtmek isterim ki yemek konusunda da çok seçiciyimdir.

Bu yazıyı son olarak İstanbul hayatıma bağlamak istiyorum. Bir beyaz yakalı olarak tabi ki herkes gibi stresli bir hayat yaşıyorum, işim zaman zaman rahat olsa bile, İstanbul insanı yeteri kadar strese sokuyor. Gitmediğim gastroenterolog, yaptırmadığım tektik kalmadı ve sonuç belli, strese bağlı dönemsel sıkıntılar ama doktorlardan öğrendiğim ve kendi tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki kişi kendini bilecek ve neyin ona iyi geldiğini anlayacak. Son yıllarda fark ettim ki ekim-haziran yani avokadolarımızın çok olduğu ve benim her gün avokado yediğim zamanlarda bu sıkıntılarım minimuma inmiş. Hatta benden mutlusu yokmuş. Benim gibi sıkıntı çeken arkadaşlara da hep tavsiye edip, onlardan da olumlu geri dönüşler aldığımı da belirtmek isterim. O yüzden en büyük tavsiyem sabah kahvaltısı olarak avokado yiyin, nasılsa ister tuzlu, ister tatlı her türlü tüketilebiliyor bu ürün, hem de çok pratik!

Hoşçakalın.